1 Türkiye’nin genel olarak emlak sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektörden gelecek beklentiniz nedir?
İnşaat sektörü, Türkiye’nin en dinamik sektörlerinden birisidir. Ekonominin ve İstihdam %7-
8’lik kısmını oluşturuyor, ayrıca birçok sektörü de direk etkileyen bir sektör. Özellikle, ülkenin
son 20 yılı gayrimenkul tarafında hareketliliği sürekli yukarı seyreden bir durumda oldu.
Bundan önce yaşanan bazı krizlerden ise güçlenerek çıktı. Yabancı yatırımcı ilgisi senelere
baktığımızda artarak günümüze kadar geldi. Bu kadar gelişim gösteren sektörün özellikle son
1 yıldır bir durağanlıkta olduğunu söyleyebiliriz. Tabi bu durumun temel nedenleri seçim ve
artan döviz kuru. Nitekim seçim sonrası siyasi istikrarın devam edecek olması sadece
gayrimenkul değil diğer sektörler adına da olumlu bir hava yaratacak. Kurun aşağı yönlü
hareketi ve daha stabil bir duruma gelmesi, yatırımcıların gayrimenkul yatırımı yönünde
hareket etmesini sağlayacaktır. Türkiye’nin yeni bir sisteme geçişi ve bürokrasinin bazı
konularda daha da azalacak olması, işleyişleri hızlandıracaktır. Önümüzdeki dönemde, artan
bir yabancı yatırımcı kitlesi ile bulaşabilmek için, işlemlerin daha da kolaylaşması ve bazı
teşviklerin sağlanması önem arz etmekte. Ayrıca özellikle ülkemizin konumu ve gelişen ulaşım
ağına paralel endüstriyel gayrimenkul yatırımlarının fazlalaşmasını beklemekteyiz. Bazı
bölgeler lojistik merkezi olma yolunda ilerlerken, özellikle Karadeniz gibi bölgeler komşu ülke
enerji kaynaklarının taşınabildiği transfer merkezleri haline gelebilir, bu durum bölge
gayrimenkul hareketliliklerini arttıracaktı.
2 Yatırımların artması için size göre nelere öncelik verilmeli?
Tabi son yıllarda artan kredi faiz oranlarının normal seyrine dönmesi, buna paralel konut
kredisinde seçim öncesi sağlanan avantajların olabildiğince devam ettirebilmesi önemli.
Yatırımcı güvenini arttıracak bitmeyen projelerin tamamlanıp hak sahipleri ile buluşturulması,
inşaat sektörüne sağlanabilecek teşvikler, yabancı yatırımcıya sağlanabilecek avantajlar,
uluslararası fonların ülkemize yapacağı sanayi yatırımlarının önünün açılması bu paralelde
fabrika sahalarının belli avantajlar ile sağlanabilmesi, hem ekonomiye can katacak hem de
istihdamı arttıracaktır. Bu arada Kentsel dönüşüm projelerinin devletin tam desteği ile
tamamlanarak diğer kentsel dönüşüme girmesi gereken lokasyonlara da örnek olması, hem
sosyal hem ticari hareketliliğe vesile olacaktır.
3 Yeni dönemde ekonomi yönetiminden neler bekliyorsunuz?
Beklentimiz öncellikle OHAL’in kaldırılması ile birlikte, yurtdışı kaynaklı fonların Türkiye’ye
daha güvenilir bir şekilde girmeleri. Farklı sektörlerde üretimin arttırılarak hızlı bir şekilde faiz
politikasının güncellenmesi ve daha düşük bir seviyede seyretmesi de bir diğer önemli konu.
Döviz politikasının hassasiyetle yönetilmesi, olabildiğince dalgalı seyirden uzak tutulması
özellikle Türk yatırımcının mevduat ve gayrimenkul tarafına yönelmesini destekleyecektir. Her
ne olursa olsun son tahlilde, daha sistematik ve daha stratejik, kısa vadeli politikalardan
ziyade orta ve uzun vadeli planlamaların önemi malum bu süreci yönetecek kişilerin nitelikleri
ve görevde uzun süreli devam edebilmeleri ekonomik istikrar için önemli.